terapi - terapist .COM
Antalya Terapi , Psikoterapi ve Danışma Merkezi
Psikiyatrist - Psikoterapist
Uzm.Dr. Emine Filiz ULUHAN

Yeşilbahçe Mah. Portakal Çiçeği Cad. 1460 Sok.
No:6 K:3 D:24 TURUNÇ PLAZA ANTALYA
0242 311 44 33



»CİNSEL TERAPİLER


Sağlıklı ve doyumlu bir cinsel yaşam beden ve ruh sağlığımızın yapı taşlarından biridir. Cinselliğin adının dahi tabu olarak görüldüğü dar kalıplardan sıyrıldıkça ülkemizde ve tüm dünyada cinsel yaşamdaki problemlerin sıklığı ve yaşam üzerindeki olumsuz etkileri gün yüzüne çıkmaktadır.

Tüm dünyada her üç kişiden birinin hayatlarının herhangi bir döneminde en az bir kez cinsel problem yaşadığı bilinmektedir. Fakat bir yardım alma oranı çok daha düşük yüzdelerdedir. Bizler buzdağının görünürdeki küçük bir kısmıyla uğraşmaktayız. Şunu iyi biliniz ki, sorununuz her ne ise tek ve yalnız değilsiniz ve tüm cinsel problemlerin bir çözüm yolu vardır ve çoğu kez çok da kolaydır.

Sadece partnerle olan ilişkiyi değil kişinin öz güveninden sosyal ilişkilerine, iş ve meslek hayatından, hayata bakışını ve algılayışını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilen sağlıklı ve doyumlu bir cinsel hayat insan doğasının temel yapı taşlarındandır

Asıl amacı üreme, neslini devam ettirmeye yönelik olan cinsel dürtü, tüm canlılarda doğumlarından itibaren ortak özelliktir. İnsanları diğer canlılardan itibaren ayıran fark ise hem kendi bedenini hem karşı cinsin bedenini ve özelliklerini öğrenimle kavrayarak cinselliği basit bir üreme olgusundan çıkarıp, haz, doyum, mutluluk, sağlık noktasında yaşayabilmektir.

Ülkemiz gibi muhafazakâr doğu toplumlarında genel olarak cinsellik bir tabu olarak muhafaza edilmekte, gerek aile gerekse eğitim kurumlarında bilimsel gerçekler verilmemektedir. Bu da erken ergenlik döneminde gençleri yanlış kaynaklara ve sokak kültürüne yöneltmekte ve binlerce hurafe cinsel mit zihinlere kazınmaktadır. Kadınların büyük bir kısmı cinselliği evlendikleri kocalarından, sadece onun görgüsü ve bilgisi dahilinde öğrenmekte, ilk geceden salt birleşmeye odaklı cinsellik büyük hayal kırıklıkları ve olumsuzluklar yaratmaktadır. Yıllar yılı beyinlerimize işleyen abartı, korku dolu beklentiler, aşırı performans beklentileri çiftleri cinsellikle negatif yönde tanıştırmaktadır.

Hemen her konuda başarı ve mutluluk yollarını açan konuşabilmek, dinleyebilmek, anlatabilmek yani karşılıklı iletişim, cinsel sorunların çözümünde de altın anahtardır. Mutlu bir cinsellik sağlıklı iletişimle başlar. Her eş cinsellikten ne algıladığını, ne beklediğini partnerine anlatabilmeli, aynı zamanda onun beklentilerini de dinlemeli ve ciddiye almalıdır. Hiç kimse partnerine karşı yargılayıcı, küçümseyici, aşağılayıcı, değersiz, özensiz tutumlar almamalıdır. Sağlıklı bir cinsellik, sadece bir birleşme değil, iki insanın tüm duygularının katılımıyla sinerjisi katlanan bir haz sürecidir.

Çok basit bir iletişimsizlik ve ufak bir sorunu çözümsüz noktalara taşıyabilir. Örneğin; organik bir problemi olmadığı halde performans kaygılarıyla sertleşmeme kaygıları yaşayan bir erkek cinsellikten uzak durmaya başladığında, eşi bunu istenmeme, beğenilmeme, arzulanmama hatta başka partnerler olabileceğine yorumlayabilmekte, bu kırgınlık ve öfke hisleriyle eşinden uzaklaşmakta ve karşılıklı kısır döngüye girilmektedir. Zamanla kadında cinsel soğukluk, orgazm olamama gibi sorunlar, erkekte ise erektil disfonksiyon veya erken boşalma görülebilmektedir.

Cinsellikte ufak bir sorunu dahi partnerinizle rahatça konuşabilmelisiniz. Bir danışmana ihtiyaç duyduğunuzda da cinsel konularda eğitimli ve deneyimli bir cinsel danışman veya cinsel terapist size gereken desteği verecektir. Cinsel sorunların aile büyükleri, arkadaş çevresiyle konuşulması toplumdaki mitler ve yetersiz bilgi sebebiyle problemi büyütebilmekte, yanlış noktalara çekebilmektedir

Zor ve çözümsüz zannettiğiniz birçok cinsel sorun profesyonel bir yardım ve destekle kısa sürede çözülebilir.

Cinsel terapi, kısa bir tarifle bu konuda eğitimli psikiyatris ve psikologlar tarafından sorumlu çift veya bireylere uygulanan kognitif davranış terapileridir.

Cinsel terapi ile performans kaygılarınızdan kurtulabilir, cinsellikle ilgili yerleşmiş korku, utanç gibi kötü duygularınızı giderebilir, kendi bedeninizi doğru algılayabilir, cinsel ihtiyaçlarla ilgili bilimsel doğruları öğrenebilir, partnerinizle iletişiminizi doğru yönde pekiştirebilirsiniz.

Yüzlerce yıldır mahrem ve ağır tabu olarak görülen ve konuşulmayan cinsellik erkeklere toplumsal olarak, geleneksel bir performans ve beceri beklentisini, kadına ise cinsel fonksiyon olarak üreme yeteneğini yüklemiş, rol model seçmişti.

Kinsey’in Amerika’da 1948’de erkek, 1953’de kadın cinselliği ile ilgili araştırma ve raporları tüm dünyada cinsellikle ilgili tabuları kökten sarsmıştır. 1950’li yılların sonunda doğum kontrol haplarının kullanıma girmesiyle cinselliğin üreme amaçlı olmaktan çıkıp, sağlık, mutluluk ve haz, doyum kaynaklı bilimsel temelleri atılmıştır. 1960’lı yıllarda Masters ve Johnson, erken boşalma, orgazm olamama ve erektil disfonksiyonlarda ilk kez bilişsel davranışçı terapileri uygulamışlar ve cinsel terapilerin ilk temelleri atılmıştır.
Kaplan, Levay, Kagle, Weissberg gibi araştırmacı terapistler sayesinde cinsel terapiler davranışçı-bilişsel tabandan, dinamik-analitik yöne kaymıştır. Avrupa ve Amerika’da ve ülkemizde bu terapi modelleri bilimsel olarak başarıyla yürütülmektedir.

Kadın ve erkekte cinsel aktivite birbirini izleyen cinsel istek fazı, cinsel uyarılma fazı ve orgazm fazı olarak üç dinamikten oluşur. İstek fazında beyin, sinir sistemi ve hormonlar rol oynamaktadır. Bu döngü sayesinde iç organlar, deri, kaslar ve cinsel organlarda kan akımı hızlanması, kılcal damarlarda genişleme gibi değişiklikler olarak beden ve ruh bir cinsel uyarıya hazır hale gelir.

Uyarılma fazıyla bu değişiklikler hızlanır ve cinsel aktivite başlar. Aktivite orgazm denen boşalma olgusuyla sonlanır. Orgazm sadece ejakulasyon olarak gördüğümüz fiziksel bir boşalma değil, aynı zamanda tüm gerginlik ve enerjinin boşalımıdır.

Bu ruhsal gerilimi bloke eden her neden, bu cinsel döngünün herhangi bir noktasında kırılmaya sebep olarak cinsel işlevleri bozmaktadır

Cinsel işlev bozuklukları hemen hemen daima multifaktöriyeldir. Bu nedenle cinsel  terapilerde tek, mutlak, evrensel ve genel bir yol ve yöntem yoktur. Terapistin bilgisi, deneyimi ve profesyonelliği tedavide çok önemlidir. Basit gibi görünen bir vaginismus tedavisinin davranışçı terapilerden yarar görmeyip uzun ve derin analitik, aile terapilerine dönebilmesinde bu çok çeşitlilik yatar. Babasının ölümüyle evin erkeği rolünü alan bir kızın evliliğindeki vaginismus olayında bilinçaltındaki anneyle insest korkusu yatabilmektedir.

Tüm tedavi ve terapilerin başlangıcı iyi bir öykü almaya dayanır. Danışandan alınan titiz ve dikkatli bir öykü hem hastanın güvenini pekiştirecek hem de tedavinin doğru yolda ilerlemesini sağlayacaktır.

Cinsel terapiler mahremliği, bireylerin konuşmakta zorlandıkları konular olması nedeniyle genellikle bireysel bazda uygulanırken, grup terapilerinde de çok başarılı neticeler alınmaktadır. Genelde tema odaklı grup çalışmaları yapılmaktadır.

Sonuç olarak birçok psikolojik problemde olduğu gibi cinsel sorunlar da biyo-psiko-sosyal etkenlerden kaynaklanan multidisipliner sorunlardır. Sorunlara da bu üç açıdan yaklaşmak gerekir. Hipertansiyon, damar sertliği, karaciğer bozuklukları, kromozomal bozukluklar, şeker hastalığı, tiroid, hipofiz, böbrek üstü bezinin hormon bozuklukları, merkezi sinir sistemini etkileyen multiple skleroz, Parkinson, epilepsi gibi hastalıklar, prostat, damar ameliyatları gibi karın içi ameliyatlar, toksik ilaçlar, akciğer yetmezlikleri, ışın tedavileri gibi biyolojik, cinsel tacize uğrama, cinsel yönelim ve kimlik bozuklukları, edilgenlik, eşle ilgili sorunlar, kendini ifade edememe gibi kişilik problemleri, eşe ilgi kaybı gibi psikolojik, yetiştiğimiz aile ve çevreden aldığımız günah, ayıp, suçluluk duyguları gibi tabular sosyal yönden etkileyerek hayatın herhangi bir döneminde cinsel problemler yaratabilmektedir.

Özetlersek, cinsel sorunlar çözümsüz değildir. Öncelik sorunu algılayıp iletişime girmektir. Basit bir bilgilendirme dahi sorunun çözümüne yardım edebilir. Multipl cinsel kuramlar çerçevesinde, hiçbir cinsel tutum ve davranışı yargılamadan, tamamen etik ve sınırlarımızı bilerek, gerek danışma, gerekse terapi noktasında tüm birikimimizle cinsel problemlerinizin çözümünde yanınızdayız.