terapi - terapist .COM
Antalya Terapi , Psikoterapi ve Danışma Merkezi
Psikiyatrist - Psikoterapist
Uzm.Dr. Emine Filiz ULUHAN

Yeşilbahçe Mah. Portakal Çiçeği Cad. 1460 Sok.
No:6 K:3 D:24 TURUNÇ PLAZA ANTALYA
0242 311 44 33



»Nasıl Mutlu Olunur

Mutlu olmak, mutsuzluğu yenmek. Olduğundan daha mutlu olmak. Dur durak bilmeyen bir istek, mutluluk peşinde koşmak.

Sözlük anlamına bakarsak, arzulanan tüm özlem ve hedeflere eksiksiz ve kalıcı olarak ulaşmaktan duyulan haz ve kıvanç durumu mutluluk.

Maddi değerler mi, manevi değerler mi yoksa her ikisi de mi? Bir amaç mı, yoksa araç mı? Mutluluk. Sonu var mı? Mutsuzluğu, acı ve ıstırabı bilmeyen biri tam anlamıyla mutlu olabilir mi? Mutluluğu arttırmanın yolları nelerdir?

Psikiyatride ise depresyonla iç içe geçmiş bir kavram mutsuzluk. Halk arasında depresyon ve mutsuzluk eş anlamda değerlendirilse de mutsuz bir duygu durum içinde olmanız psikiyatrik açıdan depresyonda olduğunuzu göstermiyor. Mutsuz ruh haliniz işlevselliğinizde bir gerilemeye yol açmıyorsa psikiyatrist olarak depresyonda olduğunuzu söyleyemeyiz

Duygu ve düşüncelerin, inanışların, hayat felsefesinin mutluluk ve mutsuzluk üzerimde rolü büyük ama melatonin, serotonin ve endorfin gibi hormonları da unutmayalım.

İnsanlık tarihi boyunca biraz daha fazla mutluluk peşinde koşulmuş hep. Günümüzde de aynı senaryo tekrarlanıyor. Genç yaşlı, zengin fakir, kadın erkek herkes mutlu olmak için çabalıyor, bir türlü kendini yeterince mutlu hissetmiyor. Kişisel gelişim kitapları, kişisel gelişim merkezleri, yaşam koçlukları, yoga ve meditasyon kursları vs. bu ihtiyacı gidermeye yönelik arayışların çözüm yolları olarak yoğun biçimde faaliyette günümüzde.

Nasıl mutlu olunur? Mutluluğu arttırmanın yolları nelerdir? sorusunun cevabı bakış açısına ve felsefeye göre değişmekte olup, tek bir makalede ve tek bir yaklaşımla yanıtlanabilecek kadar kolay değildir.

Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezi olarak mutsuzluğu yenip nasıl daha mutlu olunur sorusunun cevabını Epiküryen felsefe açısından ele alacağız.

Helenistik felsefenin en önemli düşünürlerden olan, Yunanistan’ ın Sisam (Samos) adasında yaşayan (MÖ 341-270) Epikuros (Epikür), “nasıl daha mutlu olunabilir?” kavramına önemli katkılarda bulunmuştur.

Haz almayı mutluluğun temeli olarak tanımlayıp, haz ahlakı (hedonizm) teriminin Aristippos ile birlikte isim babası olmuştur. Hedonizm çoğu kez bedensel haz peşinde koşmak olarak algılansa da altta daha derin bir felsefe vardır. Mutluluğun kapılarını açacak anahtar Epiküryen felsefeye göre ruh dinginliği ve bilgeliktir. Şehir dışında bir grup arkadaşıyla kendi ürettikleri gıdalarla beslenerek mütevazi bir yaşam süren ve sanılanın aksine dünyevi zevklerden uzak duran Epikuros, mutlu olmanın temel koşullarından birinin dost edinme yetisi ve insanın dostlarının olması olduğunu söylemiştir. Paylaşımda bulunmanın mutluluk üzerindeki rolüne vurgu yapmıştır.

Epiküryen felsefede sevilen, inanılan bir amaç veya kişi uğruna çalışmak en önemli mutluluk kaynaklarındandır. Ruhen, fikren ve bedenen özgürleşen birey bir amaç doğrultusunda hedef belirleyebilir ve bunu gerçekleştirdiğinde mutluluğu yakalar. Günlük hayatın kavgalarından ve politikanın kısır çekişmelerinden uzak kalmak, Epikuras’ a göre kronik mutsuzluk kaynaklarından uzaklaşmak demektir.

Epikuros’ un haz ahlakında (hedonizm), ruhsal hazlar kalıcı ve uzun süreli olup kısa süreli bedensel hazlara üstün gelir. Erdemli ve bilgili olmakla ruhsal hazların doruklarına ulaşmak mümkündür. Tasavvufta yer edinen “bir lokma bir hırka” felsefesini Epikuros “insanın bir ekmeği ile bir yudum suyu olunca mutlulukta Zeus’ la yarışabilir” sözüyle özetlemiştir.

Epiküryen felsefede insan huzur ve mutluluğu için varoluşu üzerinde düşünmeli, emek harcamalı, hayatına anlam kazandırmalıdır. Boş ve umarsız yaşamak, amaçsız bir hayat sürmek iç huzursuzluğuna yol açacak bu da kronik mutsuzluğa sebep olacaktır. Paylaşılmayan zenginlik, özgürlük içinde yaşanıp değerlendirilmeyen para, mal, mülk, kendinle ve dostlarınla fikir alış verişinde bulunup, düşünsel katkıda bulunmadan düşüncesizce, boş bir yaşam huzursuzluğu arttıracaktır.

Epikuros’ un yanlış anlaşılan görüşlerinden biri de mutluluk için tanrı ve ölüm korkusundan kurtulmak gerektiği söylemidir. Burada çözümü bilimde görmüştür. Tanrının varlığı ya da yokluğunu tartışmamış, O’ nun dünyaya nötr durduğunu ifade etmiştir. Ölümle ilgili meşhur  “Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz” sözü birçok otör tarafından kabul görmekle birlikte aklın yanına kalbi de ekleyen Hz. Mevlana ile bambaşka bir boyut kazanmıştır. Ölüm korkusunu yenmek mutluluk için anahtarlardan biridir. Mevlana, ölümü sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşünür ve düğün gecesi olarak tarifler. Maddiyatla kalbin bütünleştiği bu durumda ölüm bir son değil, iyiyle kötünün birbiri içine geçtiği bir kaos ortamından kurtulup, kaygıdan uzak, gerçek mutluluğu yakalayacak başka bir boyuta ebedi olarak geçmeyi sağlayan bir köprüdür. Öyle ya da böyle ölüm korkusunu enselerinde hissetmeyenler mutluluğu daha kolay yakalayacaktır.

Günümüzde yapılan psikolojik araştırmalarda belli bir amaç doğrultusunda, o uğurda zorluklara katlanarak, emek harcayarak anlamlı bir katkıda bulunmanın insanların daha huzurlu ve mutlu olmasını sağladığı görülmektedir. İş hayatında başarılı olmak, diğer insanlara iş olanağı yaratmak, akademik bir başarı elde etmek, spor ya da sanat gibi bir alanda söz sahibi olmak her zaman, acıdan kaçmaya ve bedensel hazlara dayalı anlık mutluluk kaynaklarına ağır basmaktadır.

Farklı bir bilimsel araştırmada ise para kazanmanın mutluluk seviyesini arttırdığı, çok para kazananların az para kazananlara göre daha mutlu oldukları görülmüştür. Ancak belli bir düzeyden sonra gelir seviyesi artmasına rağmen mutluluk seviyesi aynı paralellikte yükselmemektedir. Ekonomik kaygı yaşanmaması, maddi sıkıntı olmaması mutlu olmayı kolaylaştırmakta ancak bunun eğlenceli ve haz odaklı bir yaşamda harcanması kalıcı mutluluk getirmemekte, bireyler yüzeysel mutluluğun ardından boşluğa düşebilmektedir. Hayatına üretkenlik, vericilik katamayanlar, hayatlarına anlam kazandıramayanlar kalıcı mutluluk elde edememektedir.

Günümüzdeki bilimsel psikolojik araştırmalarda sosyal ilişkileri güçlü olanların, düzenli ilişkisi olanların yalnız kimselere göre daha mutlu oldukları görülmektedir. Sorun yaratan değil sorun çözen, sorumluluk alan, geçmişe değil bugüne bakan, yaratıcı bireyler büyük manevi doyum sağlamakta, mutlulukları derin ve kalıcı olmaktadır.

Tüm bu bilimsel araştırmalar Epikuros’ un ‘’ varoluşun üzerinde düşün, emek harca ve hayatını anlamlandır, kendinle ve dostlarınla durmadan fikir alışverişinde bulun ‘’ felsefesini birebir doğrulamaktadır.

Mecbur olmadığınız halde birileri için iyi bir şeyler yapmanız, aidiyet duygusu ve sorumluluk içinde yaşamanız kalıcı tatmin sağlayacak mutlu olmanızı kolaylaştıracaktır.

Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezi olarak Epiküryen felsefeye girince Antalya şehrinin kurucusu Bergama kralı Attalos’ dan bahsetmemek olmaz. Epiküryen felsefe inancındaki Attalos antik Side’ yi almak ister. Uzun mücadeleler sonucu Side’ yi alamayınca bölgenin ticaret yollarını ele geçirip Side’ yi zayıflatmak için Antalya’ yı kurdurur. Bir efsane de ise yeryüzündeki cennetin bulunması emrini veren Attalos’ a uzun araştırmalardan sonra Antalya bölgesi gösterilir. Buraya hayran kalan Attalos, Attaleya isimli şehri kurdurur. Attaleya ismi zamanla Adalya, sonra da Antalya olur. MÖ.159-138 yıllarında kurulan Antalya günümüzde de dünyanın en güzel şehirlerindendir.

Binlerce yıldır mutluluk peşinde koşan insanlara mutluluğun formülünü tek bir makalede vermek mümkün değildir. Bu yazımızda Epiküryen felsefesinin mutluluk formülünü günümüzdeki bilimsel araştırmalar ile karşılaştırdık, benzer yanlarını ortaya koymaya çalıştık.

Mutlu olmak için elinizden geleni yapıyor, önerilerden yararlanıyor, kişisel gelişiminizde önemli adımlar atıyor olmanıza rağmen büyük bir tatminsizlik, boşluk içinde hayatı anlamlandıramıyor, mutsuz hissediyorsanız psikoterapiden yararlanabilirsiniz.

Psikoterapi Antalya, Antalya Psikoterapi Merkezi, Muratpaşa/Antalya.

Psikoterapist Emine Filiz Uluhan, Antalya 2015.